
Her hafta bir kaç oyuncu hakkında yazacağız. İlk konuğumuz Telekom forması giyen Sani Becirovic. İlk geldiğinde hepimiz çok şaşırmıştık nasıl olur da Panathinaikos,
Lottomatica Roma, AJ Milano gibi kariyerin üzerine Euroleague oynamayan bir takıma gelir diye. Biraz araştırdık ve nedenini ufak bir kariyer incelemesinden sonra yazacağız.. Slovenyalı Becirovic ülke dışına ilk transferini 2001'de o zamanların efsanesi Kinder Bologna (şimdi Virtus Bologna)'ya yaptı. Kinder'de İtalya liginde 7 , Euroleague'de 10 sayı ortalaması tutturdu. Ancak sezon bittiğinde Kinder'de ülkemizdekine benzer bir maddi sıkıntı vardı ve oyuncular kluple davalık oldu. Sonuç olarak İtalya Federasyonu Kinder Bologna'yı küme düşürdü ( işte bu ülkemizdekine benzer değil).

2002 de sakatlığından dolayı sahaya adım atamadı ve sahaya adım atamadığı sezonun sonunda Denver tarafından draft edildi... 2003'te belki de hayatının en iyi kararına imza attı. Büyük bir takıma gidip sakatlık sonrası oturmaktansa ülkesinin Krka Novo Mesto takımına döndü. Burada sakatlığın artıkların üstünden atan Sani , tekrar İtalya yolunu tuttu. Adres bu sefer diğer Bologna takımı Climamio'ydu. Çıktığı 17 Euroleague maçında 11sayı , 46 İtalya ligi maçında 12.5 sayı ortalaması tutturdu ve kariyerinin en iyi transferini yaptı. Panathinaikos...
Panathianikos kariyerinde en üst seviyeye çıktı. Euroleague şampiyonluğunda 10 sayılık bir ortalamayla katkı verdi takımına. Yunanistan'daki ikinci sezonu yine sakatlıklarla geçti. Ve sezon sonu yine İtalya macerası başladı. Lottomatica Roma'da çok iyi bir sezon geçirdi. 15sayıyla oynadı takımının Euroleague maçlarında. Sezon sonu durak babasının çalıştırdığı Union Olimpija'ydı. Takımı Euroleague'de sürpriz sonuçlara imza atarken Sani 13sayı ortalaması tutturdu.

Ve... Sezon sonunda ülkemize Telekom'a geldi. Önce insan Telekom hedefini büyüttü diye düşünüyor ama Becirovic'in yanına yapılan transferlerle başka şeyler düşünmeye başlıyor. Kim bilir belki menajer-antrenör ilişkisiydi , belki yöneticiler komisyon almıştı. Ancak biz öğrendik ki Becirovic'in
dizlerindeki sakatlık artık iyice performansını etkilemeye başlamış. Hatta maçlardan çıkar çıkmaz tedaviye gider olmuş. Yaz sezonundaki Faruk Akagün'ün idmanlarında da çoğu idmanı yarıda bırakmak zorunda kalıyormuş. Henüz 29 yaşındaki bir oyuncunun bu şanssızlığı yaşaması çok üzücü. Türkiye liginde izlemesi en zevkli oyunculardan biri olduğunu düşünüyorum.
Becirovic çoğu şutör gibi sadece şutunu değil penetrelerini de her zaman bir silah olarak kullanmıştır. Savunmada çoğu şutör gibi boş boş gezmez. Diz sakatlıklarına rağmen atletiktir. Ayrıca Papaloukas kadar olmasa da oyunu okuyuşu üst düzeydedir.
Son olarak Slovenya'nın yetiştirdiği en yetenekli oyunculardan birini izleme şansı bulmak güzel. Ancak bu kadar sakatlıktan sonra eski formuna dönmesi maalesef çok zor...
Telekoma geliş nedenini yeteri kadar araştırmadığınız çok açık... insanları ve düşüncelerini yanlış yönlendirmeyin...
YanıtlaSilöncelikle şunu belirteyim her türlü eleştiriye açığız. hakaret içermeyen her yoruma izin veririz ve bu cevabı blogumuzdaki haberlere yapılan ilk yorum olduğu için yayınlıyoruz.kesinlikle manipülasyon gibi bir hedefimiz yok blogumuzda. her insanın kendi bir görüşü ve istihbaratı vardır. bizim blogumuzda bizim istihbaratımız ve görüşlerimizin yer alması normaldir. iyi günler.
YanıtlaSil